Bilirkişi AKP’li belediyeyi kusurlu buldu. 6 Şubat depremlerinde 146 kişiye mezar oldu

6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 146 kişiye mezar olan Hamidiye Sitesi’ne ilişkin ikinci bilirkişi raporu tamamlandı: Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden 7 akademisyen tarafından hazırlanan raporda; yapı sahibi, müteahhitlerin, statik proje müellifi, fenni mesul ve AKP’li Onikişubat Belediyesi’nin yapı kontrol biriminin kusurlu olduğu açıklandı.

Kahramanmaraş’ın Onikişubat İlçesi Şehit Abdullah Çavuş Mahallesi’ndeki 4 bloklu Hamidiye Sitesi’nin, 6 Şubat’ta meydana gelen depremde yıkılması sonucu 1A ve 1C bloklarında toplam 146 kişi yaşamını yitirdi.

İKİ ÜNİVERSİTE DE AYNI ŞEYİ SÖYLEDİ

Blokların yıkılmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada Konya Teknik Üniversitesi’nden alınan ilk bilirkişi raporunda, “ruhsatı 1998’de alınan yapının, gerek 1975 gerekse 1998 deprem yönetmelikleri ve normlarına uygun olmadığı, binanın zemin etüdünün yapılmadığı, kiriş ve donatı alanlarının yetersizliği, kolonların minimum donatı oranını karşılamadığı, oturma analizinin yapılmadığı, statik proje içeriğinin yetersizliği, yapım aşamasında kalitesiz malzeme kullanıldığı ve perde duvarın bulunmadığı” tespiti yer almıştı.

Raporda yapım sorumlusu müteahhidin (kooperatif yönetimi), statik proje müellifinin, statik fenni mesulun ve belediye yapı kontrol biriminin asli kusurlu olduğuna dikkat çekilmişti.

BİNANIN YIKILMA NEDENİ BELLİ OLDU

Kahramanmaraş 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Hamidiye Sitesi’nin duruşmalarında sanıklar ve sanık avukatları bilirkişi raporuna itiraz etti. Mahkeme heyeti de Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden yeni bilirkişi raporu yazılmasını talep etti.

Savcılığın, “Binadaki yıkımın nedeni nedir” diye sorusuna bilirkişi heyeti, “Binalar ek 1’de yer alan sayısal çözümlemelerden ve tespitlerden hareketle belirlenen yetersizlikler ve yönetmeliğe uygun olmayan hususlardan, donatı akma dayanımı yetersizliğinden, uygulamada yetersiz/uygunsuz donatı kullanımı ve donatı detaylandırma hatalarından, uygun olmayan yönetmeliğe göre tasarlanmış yapının bariz statik proje hatalarının olmasından, söz konusu proje hatalarının sorgulanmadan uygulanmasından dolayı yıkılmıştır” yanıtını verdi.

“PROJEYE UYGUN YAPILMAMIŞ”

Savcılığın, “Binanın yapımında düzenlenen projeler yasaya, yönetmeliklere ve ilgili mevzuata uygun mu”, “Mimari ve statik projelerde mevzuata aykırı bir durum bulunuyor mu” ve “İddiaya konu binanın hazırlanan statik ve mimari projelere uygun yapıldı mı” sorularına heyet, şöyle yanıtladı:

“Proje kapsamında ilgili deprem yönetmeliğinde belirtilen esasların dikkate alınmamış olması nedeniyle yeterli dayanıma sahip yapı elemanları kullanılmadığı ve donatı detaylandırmalarında eksiklikler olduğu bu nedenle yapının yıkılmasında statik proje hatalarının da etkili olduğu tespit edilmiştir. Mimari projenin mevzuata aykırılığı ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılamamıştır. Statik projede ise ilgili deprem yönetmeliğine aykırılıklar tespit edilmiştir. Donatı detaylandırmaları, uygun donatı kullanılmaması ve donatı akma dayanımı açısından statik projeye uygun yapılmadığı tespit edilmiştir.”

“BİNANIN ZEMİN ETÜT RAPORU YOK”

Savcılık, “Binanın yapımı sırasında yıkıma sebep olabilecek kusura dayanak eylem bulunuyor mu” diye sordu. Heyet, “Binanın yapımı sırasında dosya kapsamındaki bilgilerden, uygulaması mümkün olmayan donatı detaylandırması, deprem sırasında kritik öneme sahip kolon etriyeleri ile ilgili hiçbir detayın verilmemesine rağmen uygulama yapılması ve donatı dayanımı eksikliklerinden dolayı, yıkıma sebep olabilecek kusura dayanak eylemler olduğu değerlendirilmiştir” tespitine yer verdi.

Bina inşaat tarihinde zemin etüt raporunun bulunması zorunlu olsun yahut olmasın zeminin yıkıma bir etkisi var mı” sorusuna da heyet, “Dosya kapsamında yapılan incelemeler neticesinde, zemin etüt raporunun olmadığı anlaşılmaktadır. Analizler neticesinde zemin emniyet gerilmelerinin yetersiz olduğu tespit edilmiştir. Temel kesit ve donatı alanlarında yetersizlikler tespit edilmiştir. Heyetimizin görüşüne göre yıkıma zemin etkisi değil proje ve uygulamalarda yapılan hatalar neden olmuştur” diye yanıt verdi.

“BELEDİYENİN BİRİMİ ASLİ KUSURLU”

Raporda, yapı sahibi, müteahhitlerin, statik proje müellifi, fenni mesul ve belediye görevlilerinin asli kusurlu olduğu tespit edilerek, şunlar kaydedildi:

“Binanın yıkımında; yapı sahibi ve müteahhit olan sanık Ahmet Kara’nın asli kusurlu olduğu belirlenmiştir. Hamidiye Konut Yapı Kooperatifi Başkan ve yönetim kurulu üyeleri; Ali Kara, Cahit Küçükönder, Cengiz Yürürdurmaz, Oğuz Yenipınar, Selahittin Solacak, Telat Özdemir’in müteahhit olarak değerlendirilip, müteahhitlik görevini somut bir şekilde yürütüp yürütmedikleri dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden net olarak belirlenememiştir. Bu konuda takdir Yüce Mahkeme’nindir. Yapı sahibi/müteahhidi/müteahhitleri doğru projeyi ve doğru uygulamaları yaptırmakla, yeterli dayanıma sahip malzeme kullanımını sağlamakla mükellef olup, sanıklar görevlerini yerine getirmemiştir.

Taşıyıcı sitemin hesap, kesit tasarım ve malzeme seçimi statik proje müellifinin görevidir. Statik proje müellifi olarak dosya kapsamında yer alan statik projenin ilgili yönetmeliklere uygun olarak hazırlanmamış olması nedeniyle, fenni mesul olarak yapım aşamasında donatı dayanım ve donatı detaylarındaki eksiklik/yetersizlikler nedeniyle hem statik proje müellifinin (vefat), hem de fenni mesulün(vefat) kusurunun bulunduğu kanaatine varılmıştır.

Dosya kapsamında yer alan statik projenin ilgili yönetmeliklere uygun olarak hazırlanmamış olması nedeniyle projenin kontrol ve denetim işlemlerinden sorumlu olan belediyenin ilgili biriminin (yapı ruhsatlarında proje kontrollerinden sorumlu kişiler) asli kusurlu olduğu, belediyenin ilgili birimlerindeki yapı denetiminde sorumlu kişilerin ve belediyenin yapı kontrol birimi asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir